Yeryüzünde bulunabilecek en ince ve en sert malzeme olarak bilinen grafen oksit (GO), faydaları nedeniyle değil, insan vücuduna yönelik tehlikeleri nedeniyle daha popüler hale gelmiştir. Grafen oksit, 2004 yılında Andrew Geim ve Konstantin Novoselov tarafından keşfedilen bir nanoparçacıktır.
Hadi başlayalım
"Bu malzemeye duyulan hayranlık, olağanüstü fiziksel özelliklerinden ve bu özelliklerin gelecek için sunduğu potansiyel uygulamalardan kaynaklanıyor. Bilim insanları bir atom kalınlığında kristal grafenin var olduğunu bilmelerine rağmen, kimse grafitten nasıl elde edileceğini bulamamıştı. Ta ki Manchester Üniversitesi'nden iki araştırmacı, Profesör Andre Geim ve Profesör Kostya Novoselov 2004 yılında grafeni izole edene kadar. Bir Cuma günü, iki bilim insanı koli bandıyla bir parça yığın grafitten bazı pullar çıkardı. Bazı pulların diğerlerinden daha ince olduğunu fark ettiler. Grafit parçalarını tekrar tekrar ayırarak sadece bir atom kalınlığında pullar oluşturmayı başardılar. Yaptıkları deney, grafeni ilk kez izole etmeyi mümkün kıldı."
Grafen Oksit Özellikleri
Grafen oksidin bir başka ilginç özelliği de şekil değiştirebilmesi ve ayrıca ışık, manyetizma ve elektronlarla etkileşime girebilmesidir. Aynı zamanda bir yarı iletkendir ve metaller gibi elektriği iletebilir. Şeffaf bir malzeme gibidir ancak çelikten çok daha güçlüdür, bu nedenle otomotiv kaplama ürünlerinde kullanılmaktadır:
"Grafen oksit aynı zamanda son derece hafif ve iletkendir ve sıcaklık eşikleri 2200-3300°F arasında değişmektedir; bu da varsayımsal olarak bilinen diğer tüm malzemelerden daha iyi performans gösterdiği anlamına gelmektedir. Bir elektrik iletkeni olarak grafen, bakır kadar iyi performans gösterir ve neredeyse tamamen şeffaf olmasına rağmen, en küçük gaz atomu olan helyumun bile içinden geçemeyeceği kadar yoğundur."
Haziran sonunda Quinta Columna'nın kurucusu ve direktörü Ricardo Delgado Martín, Almería Üniversitesi'ndeki İspanyol araştırma ekibinin Pfizer'in COVID aşılarının grafen oksit içerdiğini iddia eden bir çalışmasını yayınladı. Martin "biyoistatistik, klinik mikrobiyoloji, klinik genetik ve immünoloji alanlarında uzmanlaşmıştır". Kendisi ve ekibi, elektron mikroskobu ve spektroskopi kullanarak Pfizer'in COVID aşılarında grafen oksit bulunduğunu ve muhtemelen bildirilen yan etkiler ve ölümlerle bir ilgisi olduğunu doğruladı.
Yürütülen Araştırma
Bu arada, biyokimyacı, mikrobiyolog ve klinik beslenme uzmanı olan Dr. Robert Young adlı bir başka uzman da ekibiyle birlikte Moderna, J&J, AstraZeneca ve Pfizer tarafından üretilen aşılardaki spesifik içerikleri sınıflandırmak üzere bir araştırma yürütmüş ve bu dört aşıda yüksek düzeyde grafen oksit bulunduğunu tespit etmiştir. Elde ettikleri bulgular 20 Ağustos'ta yayımlandı ve bu aşılarda "bitkiler, böcekler, kuşlar, hayvanlar ve insanlar için manyetotoksik, sitotoksik ve genotoksik olan toksik nanometalik içeriğin" mevcut olduğunu gösterdi. Hatta bu enjeksiyonlardan biri Trypanosoma cruzi adlı potansiyel olarak ölümcül parazitleri de içeriyordu.
Grafen oksit bağışıklık sistemini etkileyebilir ve akciğerlerde biriktiğinde ölümcül olabilir. Trombozu ve kan pıhtılaşmasını tetikleyen bir toksindir." Daha önce insanlarda hiç kullanılmamıştır, ancak "insanlarda kullanım için kapsamlı bir şekilde araştırılmıştır." Dr. Ariyana Love'a göre, ND:
"Grafen oksitin toksisitesi üzerine 2000'in üzerinde çalışma var ve bunların 500'ü 2017 yılında yayınlandı."
Büyük İlaç Firmalarının Fikri Mülkiyeti
Big Pharma'nın fikri mülkiyeti olarak tescil edilen grafen oksit gizlice onaylanmış, bu nedenle COVID aşılarının bir bileşeni olduğu asla açıklanmamıştır. Ulusal sağlık yetkilileri tarafından kabul edildiği üzere, grafen oksit yüz maskesinde de bulunmaktadır.
Bu arada Dr. Ariyana Love da bir rapor hazırladı:
"Moderna, Pfizer/BioNTech ve diğerleri, kansere çare olarak grafen oksit nanopartiküllerini araştırma ve geliştirme yarışına girdiler. Böylece, grafen oksit hayvanlara enjekte edildi ve yeni bir mRNA ilaç teknolojisini doğrudan hücrelere iletmek için bir vektör olarak kullanıldı. İlk başta hayvanlar iyi görünüyordu ve kanser hücreleri başarıyla yok edildi. Ancak, aşılamadan iki ay sonra tüm hayvanlar hastalandı ve antikora bağlı güçlenme (ADE) nedeniyle öldü. Sağlıklı hücreler grafen oksit nanopartikülleri tarafından yok edildi.
Güvenlik ve toksisite, ilaç kartelinin bu yeni teknolojinin gen terapisi gibi biyomedikal uygulamalarda kullanılmasına yönelik temel endişeleriydi.
Tüm hayvanların ölümüyle sonuçlanan iki hayvan denemesinin ardından grafen oksit, sağlıklı hücrelere toksisitesi ve bağışıklık sisteminin kendini yok etmesi anlamına gelen ADE nedeniyle insanlarda kullanım için onaylanamadı.
Sonuç
Ön saflarda yer alan hekimler, Covid-19'un bu onaylanmamış insan deneylerinde ADE'yi zaten görüyorlar. Avrupa'nın önde gelen virologlarından Profesör Dolores Cahill, Natural News'ten dünyaca ünlü bilim insanı Mike Adams, dünyanın önde gelen virologlarından Geert Vanden Bossche ve Pfizer'in ihbarcısı Dr. Michael Yeadon gibi uzmanlar ADE'nin yaklaşmakta olduğu konusunda bizi uyarmıştır."